18 Nisan 2014 Cuma

Plaza zübükleri

Yeni baskılarda da var mıdır bilmem, benim okuduğum Zübük’ün kapağında, ‘İt, kağnı gölgesinde yürür kendi gölgem sanırmış’ yazardı.
Ama pardon pardon!
Edebiyat kültürü Ferrari’sini Satan Bilge ile sınırlı üst düzey yöneticilerimize önce Zübük kimdir, nedir, onu söyleyelim.
Gerçi muhtemelen asla seyretmedikleri Kemal Sunal filminden bileceklerdir ama…
Zübük – Kağnı gölgesindeki it, Aziz Nesin’in bir romanıdır. (Aziz Nesin de Fenerbahçe’nin başkanı değil bir yazardır; bu kadarını bilin yeter.) İnsanların saflığından ve ikiyüzlülüğünden faydalanarak, yalanla dolanla önce belediye başkanı sonra milletvekili olan bir taşra kurnazını anlatır.
(Tuzla Piyade Okulu’nda yorganı başıma çekmiş el feneri ışığında Zübük okurken, muhteşem kurban kesme sahnesinde kahkahayla gülünce nöbetçi subayına yakalanmıştım. 12 Eylül’ün hemen ertesiydi ve Aziz Nesin gene ‘sakıncalı’ idi. Ama yorganı kaldırıp ‘Ne yapıyorsun orda sen?’ diye soran genç teğmen aydın bir subaydı, ‘Yavaş ol, sesin ta koridordan duyuluyor’ demekle yetindi.)
*
Ben kimim biliyor musun!’ diyen muktedirden, gazetenin gücünü kullanan gazeteciden tiksinirim.
Oldum olası üstündeki üniformaya yahut beylik tabancasına güvenenden hoşlanmadım.
Arkasını ‘devlet’ denilen kör ve anonim otoriteye dayayarak kendini bir halt zanneden memurinden nefret ederim.
Devletten, memuriyetten, her türlü resmî fiil ve sıfattan uzak durdum.
Gerçi ‘devlet’te böyle de ‘sivil’de daha mı iyi?
Mesela plazalarda, kağnı gölgesinde yürüyüp kendi gölgem zanneden ne çok zübük var, bilmem farkında mısınız.
Patrondan dökülen otorite kırıntılarına kifayetsiz ihtirasın verdiği kompleks ve açlıkla saldıran;
patronun yakınında olmanın ve kulağına fısıldayabilmenin verdiği avantajı entrika çevirmek için kullanan;
cehaletin verdiği cesaretin de katkılarıyla haddini bilmeyen;
kurallara, teamüllere, asgarî nezakete itibar etmeyecek kadar şımaran, kağnı gölgesindeki zübükler.
Ve bunların marifeti, Aziz Nesin’in ‘Zübükzâde İbraaam Bey’inkinden çok daha az, çünkü saflığından istifade etmeleri gereken sadece bir kişi.
*
Üstelik...
Star Wars dizisini hatırlar mısınız?
Olağanüstü yeteneklere sahip bir Jedi şövalyesi olan genç Anakin Skywalker, iktidarın ve gücün cazibesine kapılarak The Force’un yani Güç’ün ‘kötü tarafına’ geçer ve Darth Vader adıyla bir Sith lordu haline gelir.
Dikkat ediyorum da büyük şirketlerde böyle Güç’ün ‘karanlık yüzü’ne geçmeye ilk günden hazır, cin olmadan çarpmayı öğrenen ne çok yönetici var.

Basiretsiz patronlarca oturtuldukları koltuğu ‘kendi gölgeleri’ zanneden...

Hürriyet-İK, 20.04.2014




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder