Kar, bora, fırtına. Her yer bembeyaz. Okullar tatil. Çok insan işe gitmediği
için arayan soran, taciz eden az. Ortalık sessiz. Dışarısı soğuk, içerisi sıcak. Tam uyku
modu…
Diyeceğim şu ki, böyle bir ortamda, yok özlük haklarıydı, yok şirket içi eğitimdi, kriz bahanesiyle çalışanların gasp edilen maaşlarıydı (bu sene çalışanların çoğu enflasyona kaptırdıkları gelirlerini dahî telafi edemediler; değil iyileştirme, kriz bahanesiyle düzeltme bile yapılmadı)… insanın canı hiç istemiyor ciddi şeyler yazmayı.
Okurun
biri ‘magazin tadında yazılar yazmaya başladın, gidici misin?’ diye soruyordu,
bütün zarafetiyle.
Oysa
magazin tadında öyle yazılmaz, bak böyle yazılır…
*
Bugün
İstanbul’da kara kargalarla martılar savaşıyor.
Levent’te,
gece balkona çıkar, karşı sırtlarda öten bülbülleri dinlerdim. Bugün TEM
otoyolunun geçtiği, banka kulelerinin yükseldiği yerlerde…
Menekşe
sırtları denizden iyi rüzgâr alır. Kenan’la uçurtmamız bir çalılığa düştüğünde,
öbek halinde havalanan ve aynı hızla tekrar, cıvıl cıvıl, gölge gibi bir başka
çalılığa çöken ispinoz sürülerini hatırlıyorum.
Sonra,
bir ağacın dibine hareketsiz oturur, floryaların aşk dansını seyrederdik.
Hatırlayınca
bile utanıyorum; kapan kurup yakaladığımız rengârenk sakaları, kafeste besler,
çok tuttuk mu, iki yanını deldiğimiz bir kese kağıdına koyar satardık.
Bülbülden,
ispinozdan, floryadan, sakadan geçtim…
Bir
zamanlar evimizin penceresine, yolumuzun kaldırımına serçeler konardı.
Zıplayarak gezinen minik serçeler. Serçe, küçük, zarif, savunmasız, saf ve
masum bir kuştur. İnsanla yaşamaya razı olmuş, ama belli bir mesafeyi koruyan, ürkek,
haysiyetli bir kuş.
Serçeler
de gitti.
Güvercinlere
razı olduk. Daha bir hımbıl, hâlâ saf ama daha bir köylü saflığı; gene tedbirli
ama insana daha bir yanaşmaya, yaltaklanmaya mütemayil, insanla ilişkisi
menfaat üstüne kurulu, ama alıştığımız kuşlardı güvercinler.
Güvercinler
de kayboluyor ağır ağır.
İstanbul,
birbirini yiyen kara kargalarla martılara kaldı.
Aç
gözlü sürüleri besleyecek, denizlerde balık, karada tohum, çiçek, börtü böcek
de bırakmadılar. Martılarla kargalar İstanbul’un yükselen çöplüklerinden
nemalanıyor bugün.
Çok
da gürültücüler ve sesleri berbat.
Bu
çirkin çöplük kavgasında biz taraf değiliz.
Ama
her halükarda kaybeden tarafız.
Yazık!
Hürriyet-İK, 15.02.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder