1981 yılında,
Fransa’da büyük bir reklam ajansı (bedava reklam olmasın diye CLM/BDDO’nun
adını vermiyorum) gene bir büyük billboard şirketi (L’Avenir) için hâlâ
konuşulan bir reklam kampanyası yapmıştı. Hedef reklam panolarının ne kadar
etkili kullanılabileceğini göstermekti.
Ağustos’un
sonlarında, Paris’te ve belli başlı Fransız şehirlerinde yüzlerce dev panoyu
bikinili bir genç kadın fotoğrafı süsledi. “2 Eylül’de bikinimin üstünü çıkaracağım” diye vaat ediyordu.
2
Eylül’de, aynı genç kadının bu kez üstsüz bir fotoğrafı kullanıldı: “4 Eylül’de bikinimin altını çıkaracağım”.
4
Eylül’de bu kez arkadan çekilmiş, çıplak bir fotoğraf: “L’Avenir, sözünü tutan billboard şirketi”.
İlk
ve en başarılı teasing kampanyalarından biriydi. Reklamcılık derslerine konu
oldu.
*
Geçen
haftaki yazının dibine düştüğüm not (muhtemelen
‘testosteron’ kelimesinin teasing
etkisiyle) çok ilgi çekti. Hani “...
bir araştırmaya göre evrim sürecinde atalarımız testosteron oranları düştüğü
için ‘modern insan’ haline
gelebilmiş. Bu konuya bir fırsatını bulup değinmezsem çatlarım” dedim ya.
Ben
de, yukarıdaki şirket gibi sözümü tutuyorum. Ama yarı çıplak bir fotoğrafımı
kullanmadım. Size kıyamadım. Beni okumak zaten eziyet…
Yoksa
niyetim, 2014 yılında “Bazı dondurma
firmalarının kastı satış değil, ülkemizde rezilliği, fuhşiyatı normal
göstermeye çalışmaktır” diyerek kendi dünyasında reklam olmaya
çalışanlarla; yahut aklı 7/24 bilmem neresinde olanlarla işim olmaz. Allah akıl
fikir versin, Allah ıslah etsin!
Lâkin,
Fransa’dan 33 yıl sonra, 2014 Türkiye’sinde, Hürriyet gazetesinde, ben Serdar Devrim, üstünü yahut altını
çıkarmış o genç kadının fotoğrafını kullanamıyorum.
Hâlâ
‘sürüngen beynimiz’de kalmışsak;
hâlâ hayatımızı testosteron salgısı yönlendiriyorsa; hâlâ ‘modern insan’ olarak evrilememişsek; bunun fizyolojik ve hormonal
mazeretlerin ötesinde; sosyolojik, kültürel ve hatta tarihî bir açıklaması
olmalı.
Ama
biz konumuza gelelim.
*
Bugünkü insanın yani bilimsel adıyla homo sapiens’in 200 bin yıl önce ortaya çıktığı kabul edilir. Halbuki ilk medenî toplumlar zamanımızdan sadece 40-50 bin yıl önceye rastlar. Bilim yıllardır şu sorunun cevabını arıyor:
Atalarımız
‘modern insan’a dönüşmek için neden
150 bin yıl bekledi; ya da ne oldu, nasıl bir değişim yaşandı da 50 bin yıl
önce bugünküne benzer insan toplulukları oluşmaya başladı?
Amerikalı
biliminsanlarının ortaya attığı son teoriye göre, bu değişimin sebebi
vücudumuzdaki testosteron yani erkeklik hormonu oranının düşmesi imiş.
1
Ağustos tarihli Current Anthropology dergisinde
yayımlanan makalede, Utah Üniversitesi biyoloji profesörü Robert Cieri bu sonuca 50 bin yıllık insan kafataslarını
inceleyerek vardığını anlatıyor. Özetle şöyle diyor :
“Yeryüzünde hiç tanımadığı hemcinsleriyle
dahî bu kadar karmaşık bir iletişim kurabilen ve işbirliği yapabilen tek canlı
türü, insan. Avrupa’da, Afrika’da ve Ortadoğu’da bulunan fosiller bu ‘sosyalleşme’nin zamanımızdan yaklaşık 50 bin yıl önce,
taş devrinde ortaya çıktığını gösteriyor.”
O
tarihte ne olmuş, ne değişmiş ki, insan ‘toplum
içinde yaşayan modern insan’a doğru evrimleşmeye başlamış?
Cieri
diyor ki “Bu döneme ait insan
fosillerinin ortak özelliği, yüzlerinin eskiye nazaran daha kadınısmı olması. İlginçtir,
50 bin yıl önce yaşamış homo sapiens’lerle 100 bin yıl önce yaşamış aynı türden
canlıların morfolojik farkı; günümüzde yaşayan ve vücudundaki testosteron oranı
çok yüksek ya da çok düşük olan iki insan arasındaki farkı hatırlatıyor.”
Cieri
bu sonuca varmak için 30 farklı etnik
gruba ait; 80 bin yıllık 13 kafatası; 38 ila 10 bin yıllık 41 ve 20. yy’dan
kalma 1.367 kafatasını incelemiş ve karşılaştırmış. Ve diyor ki, bonobo
maymunları ve şempanzelerde testosteron oranı ne kadar düşük olursa, kendi
türlerine ve insanlara karşı o kadar daha az saldırganlık gözlemleniyor.
Özetle,
testosteron oranının azalması sayesinde ‘medenî
insan olmaya’ ve ‘birlikte yaşama
kültürü’ geliştirmeye başlamışız.
Yani,
biz derken…
Hürriyet-İK, 24.08.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder