Her ne kadar sayfanın
sol üst köşesinde yer alsa da, benimki bir köşe değil.
Yahut köşe de, benim
köşe yazarlığı gibi bir iddiam yok. Ama beni öyle sananlar var, ses çıkarmayın.
Eskiden köşe yazarlarına ‘fıkra muharriri’ denirdi. Her ne kadar buradaki ‘fıkra’ bildiğimiz fırkadan farklı olsa da, köşesinde fırka anlatmayı sevenler vardı.Bugünde bir iki yazar var hâlâ böyle. Ben pek sevmem, ama bazen gerekir.
Ali Cevat Bey dostumdan gelen, konumuzla ilgili bir fıkrayı tercümeyle yetineceğim bugün.
*
Uluslararası bir şirketin CEO’su, sabah kahvesini içerek gazetelere bir göz attıktan, borsaların kaç puandan açıldığına şöyle bir baktıktan ve dün akşam gereksiz bir iş toplantısı yüzünden kaçırdığı dizinin finalini internetten izledikten sonra, gene boş geçeceğini bildiği bir günün sıkıntısıyla içi daralarak Başkan Yardımcısı’nın odasına dalmış.
- Kafamda (aynı patronun kızı olan ve sayesinde şirketin başına getirildiği) karımla ilgili çok önemli bir soru var, bir türlü cevap bulamıyorum: Karımla sevişmek benim için bir zevk mi, yoksa bunu sadece işimin parçası diye mi yapıyorum.
Sabah Tetris’ine ara veren yardımcısı ne şiş yansın ne kebap türünden bir cevap vermiş:
- Vallahi bilemem Sayın Başkanım!
- En geç bir saat içinde mantıklı bir cevap istiyorum.
Başkan Yardımcısı hemen yandaki, önündeki spor gazetesini okumakta olan Genel Müdür’ün odasına koşmuş.
- Sana bir soru: Başkan karısıyla yatarsa, bunu zevk için mi yapar, iş olarak mı?
- Ben nereden bilebilirim, kendisine sorsak?
- 55 dakika içinde bir cevap istiyorum.
Genel Müdür fırladığı gibi, kahve makinasının başında geyik çevirirken yakaladığı Mali İşler Müdürü’ne sormuş:
- İhtiyar yengeyle sevişmeyi başardı diyelim, buna zevk mi derler iş mi?
- İkisinin de maliyeti kurum için sıfır. Onun için ben bir cevap…
- 45 dakika, sorumun cevabını vermek için 45 dakikan var.
Mali İşler Müdürü önce saatine bakmış, sonra Departman Müdürü’nü aramaya koyulmuş. Toplantıdan çıkartıp aynı soruyu ona da sormuş, aynı cevabı almış.
Departman Müdürü de vakit kaybetmeden proje şeflerinden toplantıda olmayan birini bulmuş.
- Moruk yengeyi götürürse, bunu zevk için mi yapar yoksa işinin gereği diye mi?
- Müdürüm ne diyosun sen, bunun için mi çıkardın beni toplantıdan?
- Tartışmanın zamanı değil, 20 dakika içinde kesin bir cevap istiyorum.
Şef, mühendislerin oturduğu odaya dalmış, kimseden bir cevap alamamış.
Mühendislerden birinin aklına bir de stajyerlere sormak gelmiş.
Masasında dosyalaması gereken yüzlerce evrak; aylardır kimsenin elini bile sürmediği ama stajı bitene kadar tamamlaması istenen 6 tane rapor; gönderilmeyi bekleyen mektuplar; zırıl zırıl çalan telefonlar, nefes alacak zamanı olmayan genç stajyere seslenmiş:
- Kızım bir bakar mısın bana!
- Bana bir on dakika için verirseniz; şu paketi yetiştirmem gerek çok gecikti kargo bekliyor…
- Bu hepsinden acil, bırak elindeki işleri beni dinle.
- Siz bilirsiniz. Dinliyorum.
- Şirketimizin CEO’su muhterem eşiyle aganigi yaparsa, sence bunu zevk için mi yapar yoksa iş için mi?
Hiç tereddüt etmeden cevap vermiş genç stajyer :
- Tabii ki zevk için yapar.
Ve arkasını dönüp gidesi olmuş.
- Bi dakka, bi dakka kızım, dur bakalım. Bunu neye dayanarak söylüyorsun bu kadar emin?
- Bu şirkette başkanın karısıyla sevişmek bir ‘iş’ olsaydı, onu
da bana yaptırırdınız da ondan.
#direnstajyer
Hürriyet-İK, 03.11.2013
Enfes bir fıkra, çok güldüm. :)
YanıtlaSil