20 Mayıs 2013 Pazartesi

Gençlikçilik



ya da

Gençliğin en büyük
düşmanı gençlikçilik

Bunu ben demiyorum, Fransız aydını Régis Debray diyor.

İlginç ve aykırı bir tiptir. ‘Che’ Guevera’nın Bolivya’dan silah arkadaşıdır mesela.

Debray yeni çıkan Le Bel âge (‘Güzel yaş’ yani ‘Gençlik’) isimli kitabında ‘gençlik kültü kaçınılmaz mıdır?’ diye sorguluyor:

Günümüzde bedenen ve ruhen genç kalmak, en azından genç görünmek, olmazsa olmaz bir şart, diyor. Gençler gibi yapmak kaçınılmaz. Hepimizden beklenen bu. Buna ayak uydurabilmek için ‘çok-kısa-vâde baskısı’na boyun eğmek gerek:

140 vuruşluk tweet formatına girmek, Savaş ve Barış’ın 5 dakikalık özetiyle yetinmek, meramını 30 saniyede asgari kelimeyle anlatmak; yani sörf yapmak, üstünden akıp gitmek, şöyle bir temas etmek, dokunup geçmek, derinine inmeden ‘gibi yapmakla’ yetinmek, her şeye ama sadece anlık ilgi duyabildiğimiz için kalıcı bir şeyle yahut bir şeyle kalıcı şekilde ilgilenmemek…

Gençler için tasarlanmış bu hight tech dünyaya ayak uydurmak gerekçesiyle, artık uzun soluklu hiçbir proje yapamıyoruz” diyor Debray.

Sözcüklerin yani sözün piç edilmesini, ‘yeni olsun da çamurdan olsun’ felsefesini tiye alarak ve provokatif kişiliğine sadık kalarak, herkese ters geleceğini bile bile ‘Gençlikçilik bugün gençlerin bir numaralı düşmanıdır’ diyor. Ve gençlikciliğin, ırkcılık gibi, antisemitizm şiddetle savaşılması gereken bir tehlike olduğunu iddia ediyor.

Yoksa?

Yoksa, zamanı ve mekanı ele geçirmek üzere tasarlanmış teknolojilerin esiri olarak, ‘hemen-şimdi baskısı, stres, kararsızlık ve yüzeyselliğe mahkûm olacağız’ diyor.

Peki Régis, Çto dielat? (1) Yani ne yapmalıyız ?

Pişmanlık tuzağına düşmeden nostaljik davranmalıyız. ‘Trenden atılmak için hiçbir fırsatı kaçırmamalıyız’ diyor Debray. Yani bize empoze edilen dünyaya bir kez daha kafa tutup yeni bir maceraya atılmalıyız.

Hasılı bizi ‘Ya genç kal ya öl!’ diye formatlayan dünyanın yüzüne ‘Kimin genç olduğuna sen karar veremezsin’ diye haykırmalıyız.

Şairin dediğini unutmayın:

Ve genç insanların gözlerinde alevi görürsünüz / Ama eskilerin gözlerinde görülen ışıktır!” (2)

(1) Ne yapmalı? Lenin’in 1902 tarihli bir kitabıdır. Lenin, Nikolay Çerniçevski’nin 1862 tarihli ve aynı isimli kitabından esinlenmiştir.
(2) Victor Hugo’nun bu dizelerini en sadık okurlarımdan Mehmet Fuat Akev üstadıma ithaf ediyorum.)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder