Bir fotoğrafçı meslektaşım "Bu Fransız okullarından mezun olanlar niye bu kadar ukaladır?" mealinde bir
tweet attı, ben üstüme alındım, çok güldük.
Şimdi diyorum ki, öyle ukala olunmaz, böyle olunur.
Didaktik, pedagojik, skolastik, tik tik...
Bugün dersimiz biyoloji.
*
Bir zamanlar, Hürriyet internette yazarken, zampara bir oyuncu
için 'argonot' benzetmesi yapmış,
sonra da bu canlının özelliklerini anlatmıştım:
“Argonot dedikleri az bilinen
bir deniz canlısıdır. Hani deniz anemonu gibi, bitkiye benzeyen ve deniz
dibinde kayalara tutunarak yaşayan bir hayvan türüdür. Argonotun çok orijinal
bir döllenme yöntemi vardır. Spermlerini, yumurtalarını diğer birçok deniz canlısı
gibi suya, nasılsa birbirlerini bulurlar, diye salıvermez argonot. İşi sağlama
bağlar, tabiri caizse! Erkeğin cinsel organı, çiftleşme mevsiminde, bedenden
ayrılır, gider başka bir kayada yaşayan dişi argonotu bulur, döller ve sahibine
geri döner. Böyle, onunla bununla yatıp kalkıp, sonra “Vallahi haberim yoktu,
cinsel organım benden habersiz yapmış” ayaklarına yatan erkeklere ben ARGONOT
derim, işte bu yüzden.” (2.8.2004)
Hıncal Uluç bu paragrafı ‘bir arkadaşının anlattığı fıkra’ diye
köşesinde olduğu gibi yayımlayınca, bizim parça tesirli argonot internete düşerek
(ki geneleve düşmek gibi bir şeydir) kamuya mal olduydu.
10 yıl sonra bugün, bu kafadan-bacaklının muhtemelen günahını
aldığımı itiraf ediyorum.
Muhtemelen. Çünkü internette taradım, muhtelif türleri olan bu
yumuşakçanın böyle bir özelliğini bulamadım.
O zaman artık nereden duyduysam, ya da neremden uydurduysam…
Angonot gibi, karıncaların bağırsağında yaşayan bir bakteri
türünden, yumurtalarını başkasının yuvasına bırakan guguk kuşundan filan da
bahsettim yazılarımda. Belki bir gün burada da anlatırım.
Maculinea,
bir kelebek türü.
Bu türün larvası – bakmayın siz onun solucana benzediğine - inanamayacağınız
kadar uyanık.
Maculinea alcon’un
larvası, kelebek olana kadarki ömrünü bir karınca yuvasında, sıcakta ve güvende
geçiriyor. Garip işçi karıncalar, ana kraliçenin sesini taklit eden bu şarlatanı
canları pahasına koruyor ve ağızlarıyla besliyor.
Bir diğer tür Maculinea
teleius’un larvası daha da ahlaksız. Mecburcu ev sahiplerinin yumurtalarını
ve larvalarını da mideye indiriyor şerrrefsiz.
Düşünebiliyor musunuz?
Kendini masum bir karınca gibi yutturup yuvaya sızan; ana
kraliçenin sesini taklit ederek ekmek elden su gölden yaşayan; onun ağzından
konuşuyormuş gibi yapıp işçi karıncalara hükmetmeye kalkışan: ve utanmadan bir
de kelebek olduğunu iddia eden bir asalak.
Ve sadece bakteriler, böcekler, kuşlar, sürüngenler
değil; memelilerde de böyle asalaklar varmış.
Maazallah!..
Hürriyet-İK, 04.05.2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder