2 Mayıs 2014 Cuma

Dersizim biyoloji

Bir fotoğrafçı meslektaşım "Bu Fransız okullarından mezun olanlar niye bu kadar ukaladır?" mealinde bir tweet attı, ben üstüme alındım, çok güldük.
Şimdi diyorum ki, öyle ukala olunmaz, böyle olunur.
Didaktik, pedagojik, skolastik, tik tik...
Bugün dersimiz biyoloji.
*
Bir zamanlar, Hürriyet internette yazarken, zampara bir oyuncu için 'argonot' benzetmesi yapmış, sonra da bu canlının özelliklerini anlatmıştım:
“Argonot dedikleri az bilinen bir deniz canlısıdır. Hani deniz anemonu gibi, bitkiye benzeyen ve deniz dibinde kayalara tutunarak yaşayan bir hayvan türüdür. Argonotun çok orijinal bir döllenme yöntemi vardır. Spermlerini, yumurtalarını diğer birçok deniz canlısı gibi suya, nasılsa birbirlerini bulurlar, diye salıvermez argonot. İşi sağlama bağlar, tabiri caizse! Erkeğin cinsel organı, çiftleşme mevsiminde, bedenden ayrılır, gider başka bir kayada yaşayan dişi argonotu bulur, döller ve sahibine geri döner. Böyle, onunla bununla yatıp kalkıp, sonra “Vallahi haberim yoktu, cinsel organım benden habersiz yapmış” ayaklarına yatan erkeklere ben ARGONOT derim, işte bu yüzden.” (2.8.2004)
Hıncal Uluç bu paragrafı ‘bir arkadaşının anlattığı fıkra’ diye köşesinde olduğu gibi yayımlayınca, bizim parça tesirli argonot internete düşerek (ki geneleve düşmek gibi bir şeydir) kamuya mal olduydu.
10 yıl sonra bugün, bu kafadan-bacaklının muhtemelen günahını aldığımı itiraf ediyorum.
Muhtemelen. Çünkü internette taradım, muhtelif türleri olan bu yumuşakçanın böyle bir özelliğini bulamadım.
O zaman artık nereden duyduysam, ya da neremden uydurduysam…
Angonot gibi, karıncaların bağırsağında yaşayan bir bakteri türünden, yumurtalarını başkasının yuvasına bırakan guguk kuşundan filan da bahsettim yazılarımda. Belki bir gün burada da anlatırım.


Bugün yeni bir canlı türü tanıtıyorum size:
Maculinea, bir kelebek türü.
Bu türün larvası – bakmayın siz onun solucana benzediğine - inanamayacağınız kadar uyanık.
Maculinea alcon’un larvası, kelebek olana kadarki ömrünü bir karınca yuvasında, sıcakta ve güvende geçiriyor. Garip işçi karıncalar, ana kraliçenin sesini taklit eden bu şarlatanı canları pahasına koruyor ve ağızlarıyla besliyor.
Bir diğer tür Maculinea teleius’un larvası daha da ahlaksız. Mecburcu ev sahiplerinin yumurtalarını ve larvalarını da mideye indiriyor şerrrefsiz.
Düşünebiliyor musunuz?
Kendini masum bir karınca gibi yutturup yuvaya sızan; ana kraliçenin sesini taklit ederek ekmek elden su gölden yaşayan; onun ağzından konuşuyormuş gibi yapıp işçi karıncalara hükmetmeye kalkışan: ve utanmadan bir de kelebek olduğunu iddia eden bir asalak.
Ve sadece bakteriler, böcekler, kuşlar, sürüngenler değil; memelilerde de böyle asalaklar varmış.
Maazallah!..


Hürriyet-İK, 04.05.2014






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder