11 Ekim 2015 Pazar

Ekonomik büyümenin tek yolu: Kadın-erkek eşitliği


Ekonomik büyüme şart mıdır, değil midir; hatta faydalı mıdır, zararlı mıdır? Tartışılır. Ancak, özellikle dünya ekonomisinin teklediği şu günlerde, her ülke, ekonomimi nasıl canlandırırım, büyümeyi nasıl sağlarım derdinde.
McKinsey Global Institute tarafından yapılan ve Washington Post’un haberleştirdiği bir araştırmaya göre, çare aslında gözümüzün önünde: KADINLAR
Eğer kadınlar ekonomik hayatta erkeklerle aynı rolü oynasa, aynı imkan ve haklara sahip olsa, dünya ekonomisi 2025 yılında + 25.000 milyar dolar yani dörtte biri kadar büyüyebilir. Bu da dünya ekonomisine biri ABD biri Çin kadar büyük 2 ülke ilave etmekle eşdeğer.
Ancak araştırmacılar, ‘bugün kadınlarla erkekler arasında öyle bir uçurum var ki, 10 yıl sonra eşitlik hayal’ diyorlar. Onun için daha ‘ılımlı’ bir senaryo öneriyorlar. Her ülke, kadın-erkek eşitliği bakımından kendi coğrafyasındaki en ileri ülkenin seviyesini yakalarsa ne olur?  G.Amerika’da örnek Şili, Batı Avrupa’da İspanya, Güneydoğu Asya’da Singapur, vs.
Bu ılımlı senaryo bile dünya ekonomisine 2025’te + 12.000 milyar dolar büyüme getiriyor. Yani Japonya + Almanya + B.Britanya ekonomisi kadar...
Ekonomide kadın-erkek eşitliği, en çok Hindistan’ın işine yarıyor. Ekonomisi en iyi senaryoda yüzde 60, ılımlı senaryoda yüzde 16 büyüyor.
Ademciğim, sevgili arkadaşım, seninle bir kere daha konuşmamız gereken bazı hususlar var..
Eşitlik nasıl sağlanır?
Araştırmacılar 3 şart koşuyorlar: (1) Çalışan nüfus içinde kadınların payı yüzde 50 olacak (2) kadınlarla erkeklerin toplam çalışma saati aynı olacak (3) kadınlarla erkekler aynı işleri yapacaklar. Bunun yanı sıra, (4) kadınlar erkekler kadar eğitim alacak, (5) internete ve kredi imkanlarına ulaşımları erkeklerle eşit olacak ve, bu çok önemli, (6) hukuk, kadınların haklarını erkekler kadar koruyacak. (Amin!)
Araştırmaya göre, bu rüyayı gerçekleştirmek için ilk iş... ücretsiz çalışmaya son vermek. Dünyada (çocuk ve ihtiyar bakımı, ev işleri gibi) ücretsiz hizmetlerin yüzde 75’ini kadınlar üstleniyor. Bu oran Hindistan’da yüzde 90. Ama Batı ülkelerinde de hâlâ yüzde 60-70 seviyelerinde.
Uzmanlar, (1) ücretsiz işler, erkeklerle kadınlar arasında eşit paylaşılabilir (2) çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi ekipmanla iş yükü hafifletilebilir (3) bu işler üçüncü şahıslara, ücret karşılığında yaptırılabilir, diyorlar. Ve (4) devletin yükümlülüğündeki kimi hizmetlerin iyileştirilmesi (mesela evlere elektrik, akar su götürülmesi) de kadınların işini hafifletebilir. Bu tedbirler bile, ekonomiye önemli bir katkı yaratacaktır, diyor rapor, çünkü kadınların karşılıksız yaptığı ev-aile hizmetlerinin karşılığı şu anda 10.000 milyar dolar olarak hesaplanıyor, yani dünya ekonomisinin yüzde 13’ü.

Not-1: Bugün kadınlar dünya nüfusunun yüzde 50’sini oluşturuyor, ama yurtiçi hasılanın sadece yüzde 37’sini yaratıyorlar.
Not-2: Bir olumlu not daha. Harvard Business School’un bir araştırmasına göre, çalışan kadınların kızları hayatta daha başarılı oluyor. İş bulma şansları yüzde 4,5 ; sorumluluk içeren bir mevkiye gelmeleri şansları yüzde 33 artıyor. Çalışan kadınların erkek çocuklarında başarı bakımından bir fark görünmüyor. Ancak bu çocuklar da büyüdüklerinde, ev işlerine daha çok katkı yapan, ailelerine daha çok zaman ayıran erkekler oluyorlar.

Not-3: Ben ekonomi okudum ama, kadın-erkek eşitliğine iman etsem de, bu makale beni çok heyecanlandırsa da, çalışma hayatında kadın-erkek eşitliği sağlanırsa 25 bin milyarlık bir büyüme nasıl sağlanır, kafam basmadı. Ama rüyası bile güzel.
Hürriyet-İK, 11.10.2015




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder