21 Aralık 2014 Pazar

Anolis carolinensis yapar da benim vatandaşım yapamaz mı!

Bir ağaç kertenkelesi türü olan Anolis carolinensis üzerinde 20 yıldır araştırmalar yapan, Harvard'dan Yoel E. Stuart ve ekibi, geçen ay bilim dünyasını çok heyecanlandıran bir makale yayımladı.

Özetle:
Bu türden bireylerin hapsedildiği dar bir yaşam alanına, daha agresif bir rakip kertenkele türü bırakmışlar. Anolis carolinensis acımasız rekabetten kaçarak, ağaçların tepelerine ve yapraklı ince dallarına sığınmak zorunda kalmış. Ve - haber burada - 20 kuşak (10 yıl) gibi çok kısa bir sürede, ince dallara daha sıkı tutunabilecek şekilde ayaklarının değiştiği gözlemlenmiş.

Yani? Yani, evrim mutlaka milyonlarca yıllık bir süreç gerektirmiyormuş. Bazen, şartlar oluşur (veya bu araştırmadaki gibi oluşturulursa) çok hızlanabiliyormuş.
Eğer, kimi iki ayaklı canlıların evrimlerini tamamlayarak ‘insan’ haline gelmesi ve benim de bunu görmem ümidi varsa, müthiş bir haber.

Ama bizde, gariptir, evrim nedense tersine işler.
Mesela, trafiğe çıkan zarif hanımlar, erkeklere uyup öküze dönüşebilir.

Yahut, mesleğimden örnek vereyim, insan tezahüründeki  gazetecilerin ahval ve şeraite uyum sağlayacağım diye, akşamdan sabaha omurgasız yumuşakçaya dönüştüğüne şahit olmuşumdur. O kadar ki, kimileri bir ömre 5-6 evrim sığdırmayı başardılar.
Zaten Amerikalı biliminsanı Charles Darwin de aksini söylemiyor (Yoo İngiliz değildir, Amerikalı’dır. Yumurtayı keşfeden Kristof Kolomb gibi.)

Hayatta kalmayı başaranlar en bilgili, en zeki, en ahlâklı olanlar değil; uyum kabiliyeti en yüksek, en uyanık ve en ahlâksız olanlardır.
Hasılı, insanlığın geleceği parlak...


Not: Biraz şişirdiğimin ben de farkındayım, ama aşağıdan ikide bir ‘Serdal abiiy’ diye bağıran tesisatçıyla, elekrikli testere ve çekiç sesleri arasında elimden gelen budur.

Hürriyet-İK, 21.12.2014

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder