15 Şubat 2015 Pazar

Martılar ve kargalar


 
Kar, bora, fırtına. Her yer bembeyaz. Okullar tatil. Çok insan işe gitmediği için arayan soran, taciz eden az. Ortalık sessiz. Dışarısı soğuk, içerisi sıcak. Tam uyku modu…


Diyeceğim şu ki, böyle bir ortamda, yok özlük haklarıydı, yok şirket içi eğitimdi, kriz bahanesiyle çalışanların gasp edilen maaşlarıydı (bu sene çalışanların çoğu enflasyona kaptırdıkları gelirlerini dahî telafi edemediler; değil iyileştirme, kriz bahanesiyle düzeltme bile yapılmadı)… insanın canı hiç istemiyor ciddi şeyler yazmayı.
Okurun biri ‘magazin tadında yazılar yazmaya başladın, gidici misin?’ diye soruyordu, bütün zarafetiyle.
Oysa magazin tadında öyle yazılmaz, bak böyle yazılır…
*
Bugün İstanbul’da kara kargalarla martılar savaşıyor.
Levent’te, gece balkona çıkar, karşı sırtlarda öten bülbülleri dinlerdim. Bugün TEM otoyolunun geçtiği, banka kulelerinin yükseldiği yerlerde…
Menekşe sırtları denizden iyi rüzgâr alır. Kenan’la uçurtmamız bir çalılığa düştüğünde, öbek halinde havalanan ve aynı hızla tekrar, cıvıl cıvıl, gölge gibi bir başka çalılığa çöken ispinoz sürülerini hatırlıyorum.
Sonra, bir ağacın dibine hareketsiz oturur, floryaların aşk dansını seyrederdik.
Hatırlayınca bile utanıyorum; kapan kurup yakaladığımız rengârenk sakaları, kafeste besler, çok tuttuk mu, iki yanını deldiğimiz bir kese kağıdına koyar satardık.
Bülbülden, ispinozdan, floryadan, sakadan geçtim…
Bir zamanlar evimizin penceresine, yolumuzun kaldırımına serçeler konardı. Zıplayarak gezinen minik serçeler. Serçe, küçük, zarif, savunmasız, saf ve masum bir kuştur. İnsanla yaşamaya razı olmuş, ama belli bir mesafeyi koruyan, ürkek, haysiyetli bir kuş.
Serçeler de gitti.
Güvercinlere razı olduk. Daha bir hımbıl, hâlâ saf ama daha bir köylü saflığı; gene tedbirli ama insana daha bir yanaşmaya, yaltaklanmaya mütemayil, insanla ilişkisi menfaat üstüne kurulu, ama alıştığımız kuşlardı güvercinler.
Güvercinler de kayboluyor ağır ağır.
İstanbul, birbirini yiyen kara kargalarla martılara kaldı.
Aç gözlü sürüleri besleyecek, denizlerde balık, karada tohum, çiçek, börtü böcek de bırakmadılar. Martılarla kargalar İstanbul’un yükselen çöplüklerinden nemalanıyor bugün.
Çok da gürültücüler ve sesleri berbat.
Bu çirkin çöplük kavgasında biz taraf değiliz.
Ama her halükarda kaybeden tarafız.
Yazık!
 
Hürriyet-İK, 15.02.2015
 
 
 
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder