Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları'na (STK) çok güveniyorum ama hiç güvenmiyorum.
Söylediğimin tuhaf bir laf olduğunun farkındayım.
Ama zengin ülkelerin sadece seçime endeksli politikacılarının ve açgözlülük temeli üzerine kurulu kapitalist şirketlerin asla yap(a)mayacağını, sivil toplumun organize şekli olan STK'ların yapacağına iman ediyorum bir yandan.
Ama bir yandan da (sadece uluslararası olanlarından söz ettiğimi göstermek için aşağıda STK yerine NGO diyeceğim - bizim çoğu Allahlık STK'lara hiç girmeyelim) bu kuruluşların pek çoğunun ne kadar önyargılı ve 'politize' olduğunu gördükçe, güvenimi kaybediyorum.
Neyse, uzatmayacağım çünkü isim ve örnek vermeden devam etmek mümkün değil.
*
NGO'lardan söz etmemin sebebi, Anneler Günü vesilesiyle okuduğum bir rapor. Save The Children adlı kuruluşun State of The World's Mother 2010 raporu. 2010'da Dünyada Annelerin Durumu, diyelim.
Gazetelerde haber çıktı, ama yanlış çıktı çünkü meslektaşlarım yine sorgulamada n, araştırmada n Anadolu Ajansı'nın haberini kullandılar.
Bu rapor özetle şunu diyordu:
Dünyada annelerin ve yeni doğmuş çocukların en iyi şartlarda yaşadığı 10 ülke sırasıyla Norveç, Avustralya, İzlanda, İsveç, Danimarka, Yeni Zelanda, Finlandiya, Hollanda, Belçika ve Almanya.
Anne ve çocukların durumunun en kötü olduğu 10 ülke ise sırayla Afganistan, Nijer, Çad, Gine Bissau, Yemen, Demokratik Kongo, Mali, Sudan, Eritre ve Ekvador Ginesi.
Bu sıralama doğum sırasında ölen kadın sayısı, doğumda doktor ve ebe hizmetinden yararlanma oranı, modern doğum kontrol imkanlarından yararlanan kadın oranı, ortalama ömür, temel eğitim süresi, doğum izni ve doğum izni sırasında ödenen maaş yüzdesi, kadınların gelininin erkeklerin gelirine oranı, kadın milletvekili oranı gibi veriler dikkate alınarak hesaplanmış.
*
Rapor bir kere daha bismillah derken hatalı ve taraflı.
43 ülke 'gelişmiş ülkeler' adı altında toplanmış. Sadece ve sadece 'Avrupa kıtasında oldukları' varsayılarak Arnavutluk, Makedonya, Bosna Hersek, Moldova, Ukrayna, Rusya 'gelimiş ülkeler' grubunda. Ama Türkiye yok. Türkiye'deki kadınların durumunun yukarıda saydıklarımdan daha kötü olduğu, anne ve çocuk açısından Türkiye'nin 'ikinci ligde' olduğu daha baştan kararlaştırılmış demektir.
Türkiye, 77 ülkelik 'daha az gelişmişler' grubunda. Nijerya, Pakistan, Papua Yeni Gine, Hindistan, Kongo, Kamerun vs ile birlikte. Bitmedi.
Türkiye, bu 77 ülke içinde bile 'anne çocuk durumu' açısından 60'ıncı sırada.
Rapora göre, Gabon, Mısır, Ürdün, Tacikistan, Filipinler, Botswana, Gürcistan, İran, Surinam, Ermenistan, Tunus, Kırgızistan, Çin, Moğolistan gibi ülkelerde anneler ve çocuklar Türkiye'den çok daha iyi şartlarda yaşıyorlar.
Çocukları dikkate almazsanız, sadece kadınlarımızın durumu daha da beter, 'daha az gelişmişler' listesindeki 77 ülke içinde Türkiye 65'inci.
43 sözde gelişmişi de sayarsan 120 ülke içinde 108'inci.
Save The Children çok hayırlı işler yapan bir NGO'dur eminim.
Ama bu rakamları görünce, müsaadenizle, kırıcı olmamak için, İsmet Paşa gibi 'Hani canım sen de!' demekle yetiniyorum.
Sakın şovenizm yapıyorum sanmayın, adetim değildir. Ama haksızlığa, saçmalığı tahammülüm yok. Türk kadınının, Türk çocuklarının ne halde olduğunu bilmem ve eleştirmem için de, ne idüğü belirsiz raporlara ihtiyacım yok.
Genç, yaşlı, bütün annelerin ellerinden öpüyorum!
Serdar Devrim, Hürriyet-İK 09.05.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder