15 Nisan 2012 Pazar

Evinizde denemeye kalkmayın lütfen!

3 yıl üniversitede ders verdim, yüzlerce gençle temasım oldu.
Mesleğim gereği gençlerle sık sık bir araya geldim.
Son yıllarda Hürriyet Kampüs vesilesiyle bu temas daha da yoğunlaştı.
Bugüne kadar bana ‘Hangi mesleği önerirsiniz? Hangi alanda çalışmamı önerirsiniz? Ne iş yapmamı tavsiye edersiniz? Hangi mesleklerin önü açık?’ diye soran olmadı.
Çocuklar muhtemelen bu hayatî konuyu ana babalarıyla bile konuşmuyorlar.
Hep aklımızda ama bir türlü yapamıyoruz.
Hürriyet İK’da her hafta bir mesleği tanıtmak güzel olurdu...
Ben bir ucundan başlayayım, bir ‘portre-kariyer’ haberi yapayım, belki gerisi gelir.
Gençler hep doktor, mühendis, gazeteci, bilgisayarcı filan olmak istiyorlar.
Yeni bir meslek tanıtıp ufuklarını açayım, bir sosyal faydam olsun memlekete.
*
Arianna Huffington (hani şu meşhur haber ve blog sitesi Huffington Post’un kurucusu) bir hareketiyle sanal medyanın yıldızı oluverdi.
Youtube’dan, Facebook’tan filan görmüşsünüzdür.
Huffington, Dan Meyer’in midesine kadar girmiş kılıcı gözünü bile kırpmadan çekip çıkardı!
Böylece de internet manyağı gençler çoktandır unutulmuş binlerce yıllık bir meslekle tanışma fırsatı buldular.
Dan Meyer dünyaca ünlü bir kılıç yutucu. (Herhalde böyle denir, değil mi?)
Ve aynı zamanda bir araştırmacı.
Son derece ciddi bir bilimsel yayın olan British Medical Journal’ın Aralık 2006 sayısında yayımlanan (ve 2007 yılı IgNobel’ini kazanan) araştırmanın İngiliz radyolog Brian Witcombe’la birlikte yazarı.
Araştırmanın konusu, kılıç yutucuların karşılaştığı sağlık sorunları idi. Meslek hastalığı filan kabilinden...
Vallahi de billahi de çok ciddi bir araştırmaydı bu. Sadece SSAI yani Uluslararası Kılıç Yutucuları Birliği’ne üye profesyonellerle görüşülerek hazırlanmıştı. Öyle bizim çocukluğumuzun İbrahim Telgezer Cambazhanesi’nde çatur çutur bardak, neon lamba filan yiyen yahut jilet yutanlar kâle alınmamıştı.
SSAI üyesi olabilmek için adayların gerçek birer deep troth (derin gırtlak) olduğunu belgelemesi isteniyor.
İlk başvuru dosyasına kılıç yutarken gösteren bir video eklemek şart:
Gerçek çelik kılıç olacak, boyu en az 38 cm, eni de 1.3 cm olacak.
Witcombe ve Meyer söz konusu araştırma için SSAI üyesi 110 profesyonele başvurdular. 40 kadarı cevap vermeyi ve tıbbi verilerini paylaşmayı kabul ettiler.
Kimi aynı anda 16 kılıç birden yuttuğunu, kimi son 3 ayda midesine 300 kadar kama indirdiğini, kimi de 79 cm’lik kılıçla halvet olduğunu itiraf etti.
Blogger Pierre Barthélémy (passeurdessciences.blog.lemonde.fr) ‘Bu kadar hançerseverlik elbette iz bırakacaktır’ diyor.
Her ne kadar uzmanlar ağırlık olsun ve aşağı sarksın diye kılıç yutmadan önce bol bol su içseler yahut iyice dik durmayı bilseler de...
Ustalıkla yutulduğunda kılıç, dili, gırtlağı ve mide borusunu delmese de kalbi, aortu ve ciğerleri yalayıp geçiyor.
Ama iki araştırmacı kayıtlara geçmiş ölüm vakası olmadığını söylüyorlar.
Nadir de olsa, tabii ki kan kusanlar, yutağını parçalayanlar, yemek borusunu delenler olmuş.
Bu arada kılıç yutucuların en sık karşılaştığı sorun ise, boğazda ağrı ve yanma, yemekleri yutarken!
*
Yazıyı buraya kadar sabırla ve dikkatle okuyanları duyar gibiyim:
İyi de Serdar, bize kılıç yutucuların sağlık sorunlarını niye anlatıyorsun?
Son anda, gazete yayına girerken yazacak başka şey bulamadım da ondan.
Huylu huyundan vazgeçmez’ başlıklı bir yazım hazırdı oysa.
Şirket kâr ederken çalışanlarına enflasyonun altında bir zam vermek etik midir, değil midir?’ diye soruyordum.
Etik kelimesini sevmediğimi, Can Yücel’in dediği gibi bizde ahlâksızlığa ahlâksızlık dendiğini filan söylüyordum.
Lafımızı boğazımıza sokuverirler diye yukarıdaki araştırmayı tercih ettim!


Serdar Devrim, Hürriyet-İK 29.01.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder